Bir süre daha pandeminin hayatımızın parçası olacağı anlaşılıyor. Sorun bu sürenin ne kadar olduğu. Bu nedenle Covid-19 pandemisinin neden olduğu ruhsal ve duygusal sorunlar psikolojik pandemi yaratmak üzere. Yaşanan sorunların başında çocukların yönetilmesi geliyor.

Yakın çevremde birçok ailede yukardaki cümlenin işaret ettiği kaygı, “bu iş daha ne kadar sürecek” düşüncesiyle beraber yaşanıyor. Çocukların evde kalması ve eğitimin evde devam etme zorunluluğu, ailelere hazır ve alışık olmadıkları bir yük getiriyor. Ülkenin bütünü açısından değerlendirildiğinde aileler bu başlık altında ifade ettiğim sıkıntıyı birbirinden çok farklı şekillerde yaşıyorlar. Bazı ailelerde anne ve baba işlerini evden yürütmeye çalışırken aynı zamanda çocuklarının eğitimi ile ilgilenmek zorunda kalıyor, buna karşılık bazı ailelerde farklı yaş guruplarındaki çocukların farklı ihtiyaçları olabiliyor. Bu ve benzeri sorunlar önemli olmakla beraber, bunlar aile içi dinamiklere ve çocuklarda geliştirilmiş olan öz disiplinin derecesine bağlı olarak çözülebilir. Ülkemizin büyük bölümü için en önemli sorun okul çağındaki çocukların uzaktan eğitime ulaşma veya bu eğitimi izleyecek araçlara sahip olmamalarıdır. Ayrıca MEB’nın sağladığı internet kotasının yeterli olmaması ve bunun için gerekli mali yükün aileler tarafından karşılanamaması da çok önemli bir sorundur. Bu sorunlar nitelikli eğitime ulaşımdaki fırsat eşitsizliğini büyütmektedir.

Diğer taraftan çocukların evde olması birçok ailede, anne ve babaların okula havale ettikleri gelişim sorumluluğunu anne ve babalara yüklemektedir. Anne ve babalar için sorun olan bu durum çocuklar tarafından farklı algılanmakta ve özellikle küçük çocuklar anne ve babalarına yakın olmanın dayanılmaz mutluluğunu yaşamaktadır. Pandemi sürecinde eve kapanmak zorunda olan anne ve babalar çocuklarıyla özel bir bağ kurmak ve onları günlük hayatın koşuşturmasının dışında, yakından tanımak imkanına sahip olmaktadır.

İyi bir kriz ziyan edilmemeli

Eğitim çağındaki çocuklar ve gençlerin, gelişimleri açısından önemli bir dönemi okuldan uzakta geçirerek hayatlarında önemli bir-iki yılı kaybettikleri düşünülebilir. Bunda gerçek payı vardır ancak ben konuya farklı bir şekilde yaklaşıyorum. Öncelikle günümüzde üniversiteler dahil eğitim sistemi içindeki bilgilerin büyük çoğunluğu dünün dünyasına ait ve 15-20 sene içinde hemen hiçbir anlam taşımayacak niteliktedir. Bir-iki yıl içinde her dersin en iyi öğretmeni Youtube’un yıldızı olacak ve Türkiye’nin her köşesinden onların vereceği derslere ulaşmak mümkün olacaktır. Günümüz koşullarında bu gelişmenin önünde iki engel vardır. Bu engellerin birincisi fiber optik alt yapı eksikliği nedeniyle bu yayınlara ülkenin bir bölümünden ulaşma zorluğu, ikincisi de öğrencilerin eğitimleri için gerekli cihazlardan yoksun olmalarıdır.

Sık sık politikacıların ağzından Türkiye’nin beka sorunu olduğunu duyarız. Beka sorunu olarak güvenlikle ilgili konular gündemi işaret edilir. Kanımca ülkenin gerçek beka sorunu, genç kuşakların çağdaş eğitime ulaşma imkanından yoksun ve nitelikli eğitime ulaşma önündeki fırsat eşitsizliğidir. Bu nedenle bu yönde yapılacak yatırım yaşamsal önem taşımaktadır ve ülkemiz bu yatırımı yapacak güçtedir. Ayrıca çok uzak olmayan bir gelecekte, Elon Musk’ın finanse etmekte olduğu ve adına Meshnet denilen bir sistemle dünyanın etrafında oluşturulan bir ağ ile herkesin her zaman bağlantı içinde olması mümkün olabilecektir. Eğitim için gerekli cihazlara ulaşma zorluğu ise ülke çapında yapılacak bir kampanya ile kolaylıkla üstesinden gelinebilir.

Sonuç

Bu gelişmeler sonucunda eğitimdeki fırsat eşitsizliğinden kaynaklanan adaletsizlik ortadan kalkacak ve ülkenin dezavantajlı bölgelerindeki gençler yıldız gibi parlayacaktır. Böylece pandemi nedeniyle yaşadığımız kriz ziyan edilmemiş olacak ve Türkiye bilgi çağı dönüşümünü gerçekleştirme yolunda büyük bir adım atacaktır. Bir de bakacaksınız “Hakkari’de yaşayıp, Harvard’dan mezun olmak” mümkün olacaktır. Ege Cansen’in sözünü abartılı bulabilirsiniz ancak ben bu sözdeki gerçek payını görüyorum ve bu bana geleceğe umutla bakma gücü veriyor. Sizin için de öyle olmasını dilerim.