SEÇİLMİŞ YAZILAR

TED Düşünce Dünyasını Dönüştürüyor

Prof. Dr. Acar Baltaş

Uzun yıllardır TED izleyicisi olduğum için, bu platformun başarısına büyük bir hayranlık duymuş ve oluşma sürecini merak etmişimdir. Bu yazı TED’i izleyen ve benzer merakı paylaşanlar için kaleme alınmıştır.

Yirmi birinci yüzyılda yeni fikirlerin para yerine geçen bir değer taşıdığına tanık oluyoruz. Günümüzde iletişim alt yapısının gelişmesi ve internette hızın artmasıyla, öğrenmeye meraklı ve herhangi bir alanda yeni bilgiye ihtiyaç duyanlar için on yıl öncesinde hayal edilemeyecek bir imkan var. “Teknoloji, eğitim, dizayn” (technology, education, design) kelimelerinin baş harflerinden oluşan TED konuşmaları, bir alanda söyleyecek sözü olan insanların fikirlerini güçlü bir şekilde ifade ettikleri bir platform oluşturdu.

Tarihçe
 
TED etkinliği ilk olarak 1984 yılında Richard Saul Wurman tarafından bir kere için düzenlendi. Bu etkinlik altı yıl sonra California Monterey’de, katılımcıların 474 dolar ödeyerek izledikleri dört günlük bir etkinlik olarak tekrarlandı. 2001 yılında bir teknoloji dergisi yayıncısı Chris Anderson etkinliğin haklarını satın aldı ve 2009 yılında California Long Beach’e taşıdı. 2014 yılından bu yana ise TED konferanslarının merkezi Kanada’da Vancouver şehri oldu.
 
2005 yılına kadar TED konferansları yılda bir kere dört gün boyunca 50 konuşmacının 18 dakikalık sunuşlarıyla sürdürüldü. 2005 yılında organizasyonun dünyanın farklı yerlerine taşındığı TEDGlobal etkinlikleri Oxford’da başladı. 2008 yılında, o yıl gerçekleşen TED konferansının eş zamanlı yayınlandığı, böylelikle daha düşük ücretle daha fazla insanın katılım sağlayabildiği TEDActive hayata geçirildi. 2009 yılında organizasyon TEDx ismi ile dünyanın farklı yerlerinde etkinlik yapmak konusunda isim hakkı vermeye başladı. Üç yıl içinde dünyada TEDx lisansı altında 16 bin sunuş yapıldı. Şu sırada dünyanın 130 ülkesinde her gün beş TEDx toplantısı düzenlenmektedir..
 
Son on beş yıldır konferans düzenlemek ciddi rekabetin olduğu bir iş koluna dönüşmüş ve önemli gelişme sağlamıştır. Ancak 2006 yılında TED.com’un devreye girmesiyle, TED konuşmacıları rekabet edilemeyecek kadar geniş bir kitleye ulaştılar. Kuruluş başlangıçta pazardaki ilgiyi ölçmek için sitesine altı konuşma koydu. Altı ay içinde bu sayı kırka çıktığında izlenme sayısının üç milyonu bulduğu görüldü. Bu sonuç TED yöneticileri için, Dünya’da yeni fikirlerin ilgi çekici ve güçlü bir şekilde ifade edilmesine ihtiyaç duyulduğunun açık işaretiydi.
 
13 Kasım 2012’de TED.com* sunuşlarını izleyenlerin sayısı bir milyarı,  günlük izlenme sayısı da 1.5 milyonu buldu. TED videoları yüzden fazla dile çevrildi ve site saniyede 17 kez görüntülenmeye de  başladı. Chris Anderson bu durum için şunları söyledi; “İşe yılda bir kere 800 kişiyi toplayarak başladık, şimdi günde bir milyondan fazla insana ulaşıyoruz. Siteye koyduğumuz ilk konuşmalara öylesine coşkulu geri bildirimler aldık ki, organizasyonumuzun yapısını konferans organize etmekten, büyük bir web sitesi oluşturarak yayılmaya değer fikirleri(ideas worth spreading) yaymak için değiştirdik.  Konferanslar bizim için hala bir motordur ancak web sitemiz büyük fikirleri dünyaya yansıtan bir amplifikatördür.” 2012 yılının Mart ayından bu yana faaliyette olan TED-Ed video platformu, bu yaratıcı misyonu eğitimci ve öğrencilerden oluşan hedef kitlesine kısa video derslerinden oluşan bir kaynak sağlayarak özelleştirmiştir. Eğitimciler, platformun sağladığı teknoloji sayesinde kendi ders içeriklerini üretebilmektedir. TED-Ed bugüne dek 131,930 özgün ders içeriği geliştirilmesini sağlamıştır.
 
Yeni, Duygusal, Hatırlanabilir
 
Kendilerine TEDçi (TEDsters)  ismini veren TED tutkunları siteye koyulan ve aralarında Al Gore, Sir Ken Robinson ve Tony Robbins’in yer aldığı ilk altı konuşmayı klasik olarak kabul ederler. Bu konuşmacılardan bazıları sunuşlarını slaytlar kullanarak alışılmış yoldan, bazıları da slayt kullanmaksızın yapmıştı. Ancak sunuşların hepsinin ortak özelliği duygusal bir tonu olması, yeni fikir ortaya koyması ve hatırda kalacak şekilde yapılmış olmasıydı.1
 
2014 başvuru çağrısı incelendiğinde, TED’in motivasyonel konuşmacılar aramadığı, aksine ideal konuşmacı adaylarının mucit, öğretmen, sanatçı, bilim adamı, teknoloji uzmanı ya da ilham verici bir hikayesi olan, büyük düşünen, değişim öncüsü, dahi, özgün fikirlerini hayata geçirmiş, üreten kişiler olduğu görülmektedir.2 1202 TED videosunu inceleyen bir araştırmada,3 konuşmacılar arasında akademisyenlerin oranının sadece yüzde 21 olduğu belirlenmiştir. TED konuşmacısı olmak Nobel ödülü kazandırmaz. Ancak hem Nobel ödülü sahibi, hem de TED konuşmacısı olan bir araştırmacı için TED’de yer almak, çalışmasının önemli ölçüde daha fazla referans gösterilmesini sağlar.4,5 Bu durum bilim dışındaki diğer tüm alanlarda da geçerlidir.Bugün TED ünlü sanatçıların bile fikirlerini paylaşmak için kullandıkları bir platform oldu. Örneğin Ben Affleck, Argo Filmi ile Oscar ödülünü aldıktan bir kaç gün sonra, Long Beach’de TED sahnesine çıkmış ve Kongo’daki insani yardım çalışmalarını anlatmıştı. Aynı dönemde U2 solisti Bono fakirliğe karşı yürüttüğü kampanyanın başarısını paylaşmıştı. Herhangi bir alanın ünlüleri (celebrities)  toplumun entellektüelleri tarafından ciddiye alınmak istediklerinde TED sahnesine çıkmanın yollarını aramaktadır.
 
Belgesel film yapımcısı Daphne Zuniga, 2006 yılında yaptığı sunuşta, TED’in dünyanın en tepesindeki girişimci, tasarımcı, bilim insanı ve sanatçıların hayret uyandıran yeni fikirlerini sunduğu, insan beyninin Cirque Du Soleil’i olduğunu söylemiştir. Zuniga, bunun benzersiz bir deneyim olduğunu belirtmiş ve sözlerini şöyle tamamlamıştır: “Dört gün boyunca öğrenme, tutku ve ilham... Entellektüel olarak uyarıcı ancak ben bu etkinliğin kalbime de sesleneceğini ve böylesine duygulanacağımı düşünmemiştim.” Oprah Winfrey ise TED’i, parlak insanların diğer parlak insanlarla fikirlerini paylaştıkları bir ortam olarak tanımlamıştır.  
 
Sonuç
 
TED sunuşları insanların dünyaya bakışlarını değiştirmektedir. Bu sunuşlar sanat, tasarım, iş, eğitim, sağlık, bilim, teknoloji ve küresel konuların ortaya konmasında bir sıçrama tahtası olmakta ve çevresini etkileme gücü yüksek bir topluluk tarafından duyulmasını ve benimsenmesini sağlamaktadır. Dünyanın dünden farklı bir yer olmasında ve yarının bugünden daha da farklı bir yere dönüşmesinde TED’in rolü vardır. TED Dünya’daki herhangi bir yeniliği öğrenmek isteyen insanların bir tık ötesinde durmaktadır. Bu benzeri olmayan deneyim bir önceki kuşağın hayal edemeyeceği bir ayrıcalıktır.
 
* Aşağıdaki bağlantılara tıklayarak TED.com’un bugüne dek en çok izlenen 20 sunuşunu ve etki yarattığını düşündüğüm bana ait kısa videolardan sizin için seçtiğim ikisini mobil cihazınızdan hemen izlemeye başlayabilirsiniz.
 
  1. http://www.ted.com/playlists/171/the_most_popular_talks_of_all
  2. http://www.acarbaltas.com/video-f01ae4363d376e7f8a87b8.php
  3. http://www.acarbaltas.com/video-2da45ef683d691eac10a5a2.php
Kaynakça:
 
  1. Gallo C. Talk like TED. Mac Millan; 2014.
  2. Kolowich L. The science of a great TED talk: what makes a speech go viral [İnternet]. Uygun erişim: http://blog.hubspot.com/marketing/ted-talk-public-speaking-study
  3. Sugimoto CR ve ark. Scientists popularizing science: characteristics and impact of TED Talk presenters. 2013 PLoS ONE; 8(4): e62403.
  4. Shema H. The impact of TED Talks [İnternet]. Uygun erişim: http://blogs.scientificamerican.com/information-culture/the-impact-of-ted-talks/
  5. Gingras Y, Wallace ML. Why it has become more difficult to predict Nobel Prize winners: a bibliometric analysis of nominees and winners of the Chemistry and Physics Prizes (1901–2007). Scientometrics 2010; 82: 401–412.

 

  • Makaleyi Paylaş >
© BALTAS 2020 Tüm hakları saklıdır.