SEÇİLMİŞ YAZILAR

Yöneticinin Sorumluluğu Güven Oluşturmak

Prof. Dr. Acar Baltaş
İşyerinde güven ortamının yaratılmasını sağlayan etmenlerden bir tanesi, çalışanların kendilerine değer verildiğini düşünmesidir.
 
Baltaş grubu tarafından 2008 yılında geniş bir yaş, kıdem ve pozisyon yelpazesinde 1192 katılımcıyla yürütülen çalışma verileri çarpıcı sonuçlar sunmaktadır. Yönetici tutumları ve kurumsal güven konulu bu araştırmada çalışanın "değer verildiğine inanma algısının" güçlendirilmesini etkileyebilecek beş değişken ele alınmıştır. Söz konusu değişkenler şunlardır.
 
  • Çalışanın yöneticisi tarafından görüşlerinin alınması
  • Çalışanın yöneticisi tarafından cesaretlendirilmesi
  • Çalışanın yöneticisi tarafından takdir görmesi
  • Çalışanın işini doğru yapması için gerekli donanıma ve malzemeye sahip olması
  • Çalışanın yöneticisinin kendisinden ne beklediğini bilmesi

Verimliliği düşüren güvensizliğin oluşturduğu vergiden kurtulmak ve daha verimli ve yaratıcı bir iş ortamı yaratmak için güven duygusunu sağlamak gerekir. İşyerinde güven ortamının yaratılmasını sağlayan etmenlerden bir tanesi, çalışanların kendilerine değer verildiğini düşünmesidir. Yöneticisinin kendisine değer verdiğine inanan çalışların, inanmayan çalışanlara oranla yöneticisine her zaman güvenme konusunda yaklaşık 10 kat daha fazla olduğunu görmekteyiz.

 
Çalışanın yöneticisi tarafından görüşlerinin alınması
 
Jack Welch GE’nin geçirdiği değişimin ardından çalışanlar ile ilgili olarak " çalışanlara ne yapmaları gerektiğini söylerdik onlarda sadece söyleneni yaparlardı. Bugün ise çalışanların ne yapmaları gerektiği söylenmediğinde ne kadar çok şey gerçekleştirdiğini görerek hayrete düşüyoruz" demiştir.
 
Çalışanların işlerini ilgilendiren kararlarla ilgili görüşlerinin alınması çalışanlarda yöneticileri tarafından yeterli görüldüğü ve değer verildiği algısını güçlendirir ve çalışanın yöneticiye ve kuruma olan bağlılığını artırır. Alınan kararlarda çalışanın da görüşlerinin alınması kimi yöneticiler tarafından otoriteyi ve kontrolü kaybetmek, çalışan tarafından kararlı olarak görülmemeye sebep olacak olarak algılanmaktadır. Kültürümüzde aile yapısında da çocukların fikirlerinin alınması nadir rastlanan bir olgudur. Araştırmaya göre görüşleri sürekli alınan çalışanlar, yöneticilerinin kendilerine değer verdiğine % 96 inanırken, görüşleri nadiren alınanlarda bu değer % 36,6’ya düşmektedir.
 
Çalışanın yöneticisi tarafından cesaretlendirilmesi
 
Yöneticisi tarafından gelişimi için cesaretlendirildiğine inanan çalışanlar ile inanmayan çalışanlar incelendiğinde, anlamlı farklar görülmektedir. İşten ayrılma sebeplerine bakıldığında, birinci sırada kişisel gelişim eksikliği geldiğini görüyoruz. Yöneticinin çalışanının kişisel gelişimini yönlendirmesi, ona gereken fırsatları tanıması, yol haritasını beraber çıkartması ve tüm bu süreç içersinde de cesaretlendirmesinin çalışanların kendilerini değerli hissetmeleri açısından kritik olduğu görülmektedir. Yöneticisi tarafından kişisel gelişimi için cesaretlendirilenlerin yöneticilerinin kendilerine değer verdiğine olan inancının % 100’ e yakın olması bunun en çarpıcı göstergesi.
 
Çalışanın yöneticisi tarafından takdir görmesi
 
Yöneticisinden takdir görmesi, çalışanın değerli olduğunu düşünmesi için hiç şüphesiz önemli bir faktördür. White Water Strategies tarafından İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre katılımcıların üçte ikisi "teşekkür ederim" kelimelerini yeterince duymadıklarını rapor etmiştir ve araştırmaya göre takdir etmemenin İngiltere ekonomisine maliyeti tahminen 5.2 milyar sterlindir. Baltaş Grubu olarak yaptığımız çalışmalarda her kademe çalışandan sık sık takdir görmediğini duymaktayız. Ancak kendilerinin de başkalarını takdir etme konusunda eksikliklerinin olduğunda ifade etmekteler. Takdir etmeme sebebi olarak genelde verilen ilk cevap "şımarmasınlar" diye olmaktadır. "Şımarmak" kişinin kendine olduğundan daha fazla değer atfetmesi olarak tanımlanabilir. Bu durumda kişinin yapmış olduğunu onaylamak ve takdir etmek kişinin şımarmasına neden olmayacaktır. çünkü gerçekler üzerinden ilişki kurulacaktır. Araştırmaya katılanların % 38’inin son iki hafta içinde takdir edildiğini ifade etmesi memnuniyet vericidir. Takdir edilen çalışan kendini işyerine daha bağlı hisseder ve işini daha çok sahiplenir. Sık takdir gören çalışan ile hiç takdir görmemiş çalışanların yöneticisinin kendisine değer verme algılarına bakıldığında büyük farklılıklar göstermektedir.
 
Çalışanın işini doğru yapması için gerekli donanıma ve malzemeye sahip olması
 
Çalışanların işlerini doğru yapabilmeleri için gerekli donanım ve malzemeye sahip olmamaları, yönetimin onlara değer vermediği algısını yaratabilmektedir.
 
İçinde bulundukları fizik koşulların üst yönetimce hesaba katıldığına inanmak veya inanmamak fark yaratır. çünkü farkı doğuran fizik koşullardaki farklılık değil, bunu düzenlemek için üst yönetimin bir çaba içinde olup olmamasıdır. Yetersiz çalışma koşullarına karşın, üst yönetim kendi konforunu geliştirecek gösterişli yatırımlar yapıyorsa, çalışanlar bundan etkilenir. Araştırma sonuçları gerekli donanıma sahip olan çalışanların gerekli donanıma sahip olmayanlara göre yöneticilerinin onlara daha fazla değer verdiğine inandığını göstermektedir.
 
Çalışanın yöneticisinin kendisinden ne beklediğini bilmesi
 
Çalışanın yöneticisinin kendisinden ne beklediğini bilmesi, çalışanla lider veya yönetici arasındaki iletişim kanallarının ne kadar açık olduğunun göstergesidir. çalışanın yöneticisinin kendisinden ne beklediğini tam olarak bilmesi için birincil koşul yönetici ile çalışanın bunu konuşmuş olmalarıdır. Bu beraberinde çalışana zaman ayırmak ve ilgi göstermeyi beraberinde getirmektedir. Beklentilerin açıklığa kavuşması aynı zamanda çalışanın yaşadığı belirsizliği azaltır ve değerlendirilirken neye göre değerlendirildiğini bilmesini sağlar. Beklentilerin dile getirilmesi ve sonrasında buna göre değerlendirilmek çalışanın yöneticisini objektif olarak görmesine yol açar.
 
Araştırma sonuçları yöneticisinin kendisinden ne beklediğini çalışanların yöneticisinin beklentisini bilmeyenlere göre yaklaşık olarak % 30 daha fazla yöneticilerinin onlara değer verdiğine inandığını göstermektedir.
 
Yapılan araştırmalara göre, halk arasında güvenilen kurum ve kuruluşların sahip oldukları özellikler olarak şunlar bulunmuştur.
 
  • Bazıları din ve inanç temelli olan, güçlü, etik değerler üzerine kurulmuş olmaları
  • Kurum içinde çalışanların, oraya ait olmaktan ötürü gurur duymaları ve güçlü bir sahiplenme duygusu göstermeleri
  • Kişisel yarar ve karşılığı en üst düzeye çıkarmaktan öteye geçmiş sorumluluklar üstlenmeleri
  • Çalışanların sadece çeşitli haklara sahip olmaktan öteye, sorumluluk üstelenmeleri ve kurumun başarısına doğrudan katkıda bulunmaları
  • Çalışanların hiçbir konuda korku ve endişe duymayacakları düzenlemelere sahip olmaları
  • Büyük çoğunlukla iyi ve bilgece yönetilmeleri: Kuralları adil ve kararlı uygulanmaları
  • Kurum içi ve kurum dışındakilerle yürütülen iletişimde dürüst olmaları
  • Kurum çalışanlarını, gözetmeleri ve çalışanların haklarını garanti altına alınmış olmaları
  • Çalışanların ailelerine saygı duymaları ve desteklemeleri
  • İnsan boyutuna önem vermeleri. Bireylere, onlara değer verdiklerini ve onları önemsediklerini hissettirmeleri
  • Kaynak: Anthony Seldon, Trust, Biteback Pub. 2009

 

  • Makaleyi Paylaş >
© BALTAS 2020 Tüm hakları saklıdır.