Kaynak Dergisi’nin 75 sayısı “Stratejik Çeviklik ve Çevik Liderlik” başlığıyla okuyucuyla buluştu

Değerli Kaynak Dostlarımız,
Önceki “Duygusal Çeviklik” sayımızda, değişime uyum sağlaması beklenen çalışanlar için kendilerini, ilişkilerini ve hedeflerini duyguları aracılığıyla nasıl yönetebileceklerini ele almıştık. Bu sayıda ise değişime uyum sürecinde inovatif çözümlerle iş sonucuna katkıda bulunması beklenen bu çalışanların nasıl bir zihniyetle, liderlik tarzıyla, örgütsel yapıyla ve İK sistemiyle desteklenmesi gerektiğini, bu konuda en sık düşülen yanılgıları ele alacağız.
İnsanın akıl dışı ama ön görülebilir olarak tanımlanmasında, sistematik hatalarının tespit edilebilirliği, yapılan tespitle birlikte karar hatalarının azaltılabileceği ve akılcı tercihlerin artırılabileceği düşüncesi yatar. Evrimsel olarak I. sistemimizi kullanarak hızlı ve kolay olana yönelmemiz, risk alıp kontrolsüz davranmamızla sonuçlanır. Ancak II. sistemin analize dayalı karar alma ihtiyacı, değişimin hızının gerisinde kalmaktadır. Bu yüzden II. sistemin işleyişini kolaylaştıracak, böylelikle hem akılcı, hem de hızlı davranmayı sağlayacak çevik yöntemlere ihtiyaç vardır. Bu kapsamda SMART hedeflerden FAST hedeflere yaşanan dönüşüm süreci; riski sık geri bildirimlerle kontrol altına almayı, I. sistemin başarı duygusu yaşamasına izin vermeyi, özelleşmiş görevlerle işleri küçük parçalara bölmeyi ve şeffaf bir kurum kültürü içinde birbirinden öğrenmeyi mümkün kılar. Bu yaklaşıma uygun bir liderlik tarzı, insan odaklı, başarıyı ekibiyle paylaşan, uyumlu ve alçak gönüllü liderleri öne çıkarmaktadır. Kendi başarılarıyla övünmeyen bu mütevazı liderlerin değeri artık anlaşılmış, övünç kaynağının bireyden ekibe evrildiği, alçak gönüllülüğün bireysel bir özellikten kurumsal bir yetkinliğe dönüştüğü anlaşılmaktadır.
“Stratejik Çeviklik ve Çevik Liderlik” sayımızda yazarlarımız VUCA çağında çevik stratejiler geliştirip rekabette avantaj sağlamak için gereken liderlik yaklaşımını ele alıyor. Farklı sektörlerde faaliyet göstermelerine rağmen karşılaştıkları organizasyonel ve yönetsel dönüşüm ihtiyacının çevik felsefede birleştiğini, çevik kurum denilince organik ve dinamik bir yapıyı tasvir ettiklerini, stratejik çevikliğin cevabını ararken veriden yola çıkarak insanı anlamaya çalıştıklarını, bunu da dünyadaki başarılı uygulamaları Türk kültürüne uygun yaklaşımlarla harmanlayarak yaptıklarını görüyoruz. Kendi çeviklik pencerelerinden aktardıkları liderlik kültürünü stratejiyle ilişkilendirdiğinizde, mesajlarının birbirlerini destekleyici ve tamamlayıcı olduğuna tanık olacaksınız. Bu da siz değerli okuyucularımız için, belirsiz ve muğlak dünyada çevik yol haritasının izini sürmeyi kolaylaştıracak.
Stratejik çeviklik, uyum sağlamak için esnekliği ve uyum kriterini belirleyerek öncü olmak için yenilikçiliği zorunlu kılıyor.
Çevik liderlerin bu dengeyi alçak gönüllülük yetkinliğiyle kurabilmeleri, değer katarken değerli hissettiren bir anlayışın temsilcilerine dönüşmeleri dileğiyle,
Saygılarımla,
Prof. Dr. Zuhal Baltaş
Kaynak Dergisi “Stratejik Çeviklik ve Çevik Liderlik” sayısını okumak için aşağıdaki adresi ziyaret edebilirsiniz.

Share Article

Leave a reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

TOP