Kaynak Dergisi’nin 76 sayısı “Kurumsal Akademiler” başlığıyla okuyucuyla buluştu

Değerli Kaynak Okurları,
Bu sayıda kurumsal akademilerin yola çıkış felsefelerini, stratejileriyle hizaladıkları öğrenme ve gelişim yolculuklarını aktarmak istedik. Süreç içindeki uygulamalarıyla çalışana, kuruma ve topluma sağladıkları katkıları ve gelecek ön görülerini masaya yatırdık.
İşin başlangıcında kurumsal akademilerin kurulumunu, üniversite öğrencilerinin sorduğu ve öğretim üyesi olarak benim de çok karşılaştığım bu soru ateşledi: “Hocam bunları okuyoruz ama gerçek hayatta ne kadarını kullanacağız?” Yetişkin de olsa insan bilgiyi hayata aktarırken bir “kolaylaştırıcı”ya ihtiyaç duyuyor. Ayrıca her diplomanın bir raf ömrünün olması gibi, 21. yy’da bilginin üstel gelişim hızını bireysel olarak yakalamak da mümkün değil. Öğrenilenlerin uygulamaya taşınması, değişen ihtiyaçlara göre güncellenmesi ve vizyona hizmet etmesi gerektiğine inanan yöneticiler, kurumlarının insan kaynağı için yapacakları yatırımın en üstüne kurumsal eğitim sistemlerini kolejler veya üniversiteler olarak yerleştirmeye karar verdiler. Baltaş olarak 1983’ten bu yana kurumların bu konudaki sorunlarını aşmasına imkân verecek çözümlerle yanlarında olduk ve eğitim gelişim sektörüne bunu gerçekleştirme bilgisi olan know-how’ımızı aktarmayı misyonumuzun ana unsuru olarak gördük.
Akademilerin kuruluşu çok eskiye dayanıyor. 18. yüzyılda ABD’de kolej akademileri olarak başlanmış, 19 yüzyılda kurumsal akademilere geçilmiş. Akademi kelimesi İngilizce’de yok. “Corporate collage”ların arkasından “corporate university”ler yapılanmış. Türkiye’de YÖK yasası sebebiyle bir eğilim oluşturarak kurumlarımız akademi adıyla anılan yapılanmaya başladı ve kurumsal hayatımıza “akademi” kelimesi girdi. Akademi yapıları, “geliştiren, özelleşmiş, özgür ve öncü” katkıyı temsil ediyor.
Kurumsal akademilerin faaliyetleri müşteriden tedarikçiye, tedarikçiden dağıtımcıya organizasyonun değer zincirinin tamamına uzanıyor. İnsan kaynağını, yönetimin değerli ve etkili bir bileşeni olarak açık bir şekilde konumlandırma imkânı sağlıyor. Buna hizmet eden üç faaliyet alanı var: 1) Bireysel ve örgütsel öğrenmeyi ilişkilendirmek, 2) öğrenmeyi stratejik inovasyonla bağlantılandırmak ve 3) kurumunun genel iş performansını artırmak. Kurumsal akademilerin kendine özgü bir kimliği ve vizyonu vardır. Bu vizyonu uygulamalarla hayata yansır. Amaç kurumsal akademinin kendi stratejisi doğrultusunda oluşan metodolojiyle, kurama dayalı bilgi üretmesi ve bu “yeni” bilginin doğrudan deneyimlenmesini sağlamasıdır. Paralel yürütülen iş başı çalışmaları, koçluklar ve mentorlukla en yararlı çıktının elde edilmesine imkân verir. Dijital çözümler bilgi pekişmesinden, ihtiyaç olduğu anda ve yerde öğrenme imkânı sunan uygulamalara kadar uzanır ve olumlu iş sonuçlarını doğrudan etkiler.
Geçmişi, bugünü ve geleceği aynı anda harmanlayan kurumsal akademiler artık sadece dünden değil, yarından da öğreniyor, isabetli vizyonları ve yenilikçi tasarımlarıyla yarını kurguluyorlar. 2018’i geride bırakırken yeni yıl hedefleri zihinlerimizi her zamankinden daha çok meşgul etmeye başlayacak. Akademi girişimlerinizin çevik öğrenme sistematiğini ve araçlarını kullanarak bu zaman yolculuğunu etkin bir şekilde yönetmesini dilerim.

Share Article

Leave a reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

TOP