Kaynak Dergisi’nin 80 sayısı “Geri Bildirim” başlığıyla okuyucuyla buluştu

Değerli Kaynak Dostlarımız,
Bu sayımızı geri bildirime ayırdık. Amacımız, kurum ve çalışan verisini, gelişim odaklı kullanabilme aracı olarak iş yaşamında hak ettiği yere taşımak. Bu sebeple ölçümlemek, tanılamak, bilgi ve farkındalık düzeyini yükseltecek girişimleri saptamak hayati bir öneme sahiptir. Verileri karşılıklı öğrenme üzerine kurgulayınca gelişim alanını ve verimliliği etkileyecek beceri ve yetkinlik kazanmak mümkün oluyor. Geri bildirim kurum ve çalışan performansına atfettiğimiz değer ile ortaya çıkan sonuç arasındaki bağı güçlendirmek için elimizdeki güçlü araçlardan biridir.
Ne var ki karar ve yorumlar söz konusu olduğunda zihinde hissedilenler, ön yargı ve bilgi iç içe girer. Geri bildirimin zeminini çatışma değil, gelişim etkisi yaratması oluşturur. Bu gerçekten yola çıkarsak geri bildirim veren ve alan kişinin ön yargılarının farkında olması, ego savunmasına girmeden objektif veriyi üstün bir teknikle kullanması gerekir. Kişileri ön yargıların peşin hükümlü kabullerinden arındırmak kolay olmaz. Geri bildirimin bir kültür olarak benimsenmenin birinci özelliği kişilerin ön yargılarından haberdar olmaları ve sezgilerinden arınma gayretleri ise, ikinci özelliği de veriye dayanması, objektif ve gelişim odaklı olmasıdır.
Gelişim ve değişim söz konusu olduğunda öğrenme imkânı veren bilginin hayatımızda özel bir yeri olur. Bu nedenle, etkin geri bildirim verebilmek için önce etkin geri bildirim alabilmek gerekir. Konuşulanlar ilişkiyi, kişiyi ve işi nereye taşıyacak sorusunun cevabı açıkça ortaya konulduğunda değerlidir. Araştırmalar geri bildirimin tek kerelik bir müdahale olarak etki doğurmadığını göstermektedir. Geri bildirim alan kişinin, bu süreci yaşamına yansıtması için sorumluluk alması, bilgiyi içselleştirmesi, davranışında gözlenebilir bir değişimi sağlamak amacındaysa geri bildirimi veren kişiyle etkileşimini sürdürmesi beklenir. Geri bildirim aynı zamanda ileri beslemenin bir parçasıdır. Yapılan eylem planının sistemi götüreceği yeri hayal ederek tutum ve davranış değişikliğinin doğuracağı sonucu, resmin bütünü içinde görebilmektir. Olumlu ve yapıcı geri bildirim, bir yandan iyi olana dört elle sahip çıkmayı sağlarken öte yandan yenilikçilik anlayışını sürdürmeyi mümkün kılar.
İK’ya düşen rol kurum verilerini saptadığı alanları genişletmek ve bu bilgileri geri bildirim kültürü içinde kullanabilmenin koşullarını yaratmaktır. Veri zenginliği sadece kurum içindeki seslerin duyulmasını sağlamaya değil, dışarıdaki tüm paydaşların arzulanan gelişime ortak olmasına aracılık eder. Geri bildirim herkesin sorumluluğundadır. Doğru soruları sormak, bilgi toplama yöntemlerini çeşitlendirmek ve gelişim planlarını buna uygun biçimde oluşturmak, öğrenen organizasyon yapısının temeline geri bildirimi yerleştirmekle mümkün olur.
Geri bildirim verme ve alma kültürünü benimsemek ve bu yetkinliği kullanabilmek kurumların iş kalitesi ve performansını beklenen yere çekerek kurum ve çalışan ömrünü uzatır, saygınlığını arttırır.
Yeni bir yıla adım attığımız bu günlerde aldığımız geri bildirimleri geride bırakmadan geleceğe taşımak dileğiyle.
Prof. Dr Zuhal Baltaş
Dergiyi okumak için tıklayın: https://kaynakbaltas.com/dergiler/geri-bildirim/

Share Article

Leave a reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

TOP